29 Eylül 2013 Pazar

Kısa bir tanıtım Napoli

Avrupa'nın '' Haylaz Çocuğu '' olarak nitelendirebileceğimiz şehir. gerek insanları, gerekse yaşam tarzları onları Avrupa'ya aykırı kılıyor. Avrupa'da Türkiye'ye en çok benzeyen şehir aynı zamanda.

Gitmeden önce bu şehir hakkında duyduklarınızla korkabilirsiniz. ancak unutmamak lazım ki Türkiye'den geliyoruz ve buradaki her türlü pisliğin daniskası Türkiye'de var. etrafta çok fazla sayıda zenci var ve size bir şeyler satmak için kolunuza yapışacaklardır. özellikle arka sokakları, her ne kadar çarpık kentleşme sonucu ortaya çıksa da, kendine has ve mükemmel bir havası var. ara sokaklara girerken yanınıza en az bir kişi olsun tabi. insanları oldukça sıcak kanlı bu arada. ne sorarsınız hemen yardımcı olmaya çalışıyorlar. 

neredeyse her araba hasarlı ve genellikle eski modeldir burada. diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi trafik ışıklarını pek takmazlar. o yüzden, '' Avrupa'dayız nasıl olsa '' deyip atlamayın yola. 
tren istasyonu ve çevresi en pis yeridir. oraya giderseniz, önce kendinize sonra çantanıza dikkat edin. 

Pompei gezilmesi gereken en önemli yeridir. turla giderseniz en kötü 40€ isteyeceklerdir. tek başınıza trenle giderseniz, gidiş-geliş ve Pompei'e giriş toplam 17 € gezebilirsiniz. böylesi hem daha ucuz hemde çok daha zevkli.
roller coaster misali viyadükleri ve tünelleri enfes bir görüntü ortaya koyuyor.

Şehirde yaşayan herkes Maradona aşığıdır. arabalarda, evlerde, iş yerlerinde Maradona posterleri bulunur. Sophia Loren'in evi de buradadır.

Napolililer kendilerini İtalyan; İtalyanlar ise Napolilileri İtalyan olarak görmezmiş.

Her ne kadar gitmeden önce çok korksanız da, gidince öyle çokta korkulmayacak bir yer olduğunu görecekseniz
burayı gezmeden '' İtalyayı gezdim '' diyemezsiniz...

Devamı gelecek...


5 Eylül 2013 Perşembe

Şampiyonlar Ligi rakiplerimizin muhtemel 11'leri

Arsenal



Borussia Dortmund

Olympique de Marseille




Muhtemel 11'lerdir.Maç saatine kadar sakatlık vs. olabilir.

S.S.C Napoli Türkiye yönetimi.

Şampiyonlar Ligi rakiplerimizi tanıyalım: Marsilya

Marsilya

Olympique de Marseille,1899 yılında Fransa'nın güneyinde kurulmuş bir kulüptür.Maçlarını Stade Vélodrome'de oynamaktadır.Olimpik Marsilya, 1899 yılında René Montmirail tarafından kurulmuştur. Fransa’da en çok kupa sahibi takım olan Marsilya’nın 9 Fransa Ligi, 10 Fransa Kupası, 2 Fransa Lig Kupası ve 1 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu bulunmaktadır.Kulüp, 1904'ten 1937'ye kadar Stade de l’Huveaune’da oynamıştır. 1937’den sonra Stade Vélodrome yapılmıştır. Marsilya kulübü 1924'te Fransa Kupası'nı kazanan ilk takım oldu. 1937’de ilk lig şampiyonluğunukazanmıştır. Marsilya tarihinde ilk defa 1959'da Fransa İkinci Ligi'ne düşmüştür. 1960’lı yıllarda kulübün birçok iniş ve çıkışları olmuştur. Bundan sonra kulüp tarihindeki ilk kez 1972’de hem Fransa Kupası hem de lig şampiyonluğuyla çifte kupaya uzandı.
1980’lerin başında karanlık bir dönem geçirerek iflasın eşiğinde gelmiştir. Bernard Tapie’nin kulübe gelmesiyle Marsilya tarihindeki en iyi dönemini yaşamıştır. Bu sürede 4 kez üst üste Fransa ligi şampiyonluğu, 1 Fransa Kupası ve 1992-1993 sezonunda Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu elde etmiştir. VA-OM şike davasıyla suçlu bulununca hem kazandığı lig şampiyonluğu elinden alındı hem de Fransa İkinci Ligi'ne düşürüldü. 1996 yılında tekrar Fransa Ligue 1’e yükselen Marsilya 2006 yılında da bu kez kulübün mali hesaplarıyla başı derde girdi. Bu süre içinde hiçbir kupaya uzanamayan Marsilya 1999 ve 2004’de UEFA Kupası finali, 2006 ve 2007’de Fransa Kupası finali ve Fransa Ligue 1’de üç kez ikinci sırada bitirmiştir. Kupasız geçen bu dönemden sonra Marsilya 2010 yılında hem lig kupasında hem Fransa Ligi'nde zafere ulaştı.
Ana hissedarı Margarita Louis-Dreyfus olan, başkanlığını Jean-Claude Dassier’in yaptığı ve 1 Haziran 2009 beri teknik direktörlük görevini yürüten Didier Deschamps ile birlikte 2009-2010 yılında tarihinde 11. defa Şampiyonlar Ligi'ne katılmıştır.

Transferler;

Florian Thauvin,Mario Lemina,Saber Khalifa,Gianelli Imbula,Benjamin Mendy,Dimitri Payet gibi oyuncularla bu sezonki transfer döneminde kadrosunu güçlendirmiştir.

Muhtemel 11:

Steve Mandanda
Rod Fanni
Nicolas Nkoulou
Souleymane Diawara
Benjamin Mendy
Alaixys Romao
Gianelli Imbula
Mathieu Valbuena
Dimitri Payet
André Ayew
André-Pierre Gignac



S.S.C Napoli Türkiye yönetimi.

Şampiyonlar Ligi rakiplerimizi tanıyalım: Arsenal

Arsenal


Arsenal her ne kadar uzun yıllardır kupa kazanamamış olsa da Şampiyonlar Ligi'ne katılma devamlılığında herhangi bir sıkıntı yaşamıyor. Genç oyuncuları toplayıp yıldız statüsüne getirdikten sonra satıp kasasını dolduran Arsenal, son zamanlarda bu politikası nedeniyle taraftarlarının homurdanmasına neden oluyordu. Arsene Wenger de bu eleştirilerde bıkmış olacak ki 50 m€ bedelle Real Madrid'den Mesut Özil'i transfer etti.

Transfer döneminin ardından Arsenal'in kadrosuna göz atacak olursak, defans oyuncularının sakatlık sorunu yaşaması nedeniyle sıkıntı yaşandığını, orta sahada ciddi bir zenginlik yaratıldığını fakat forvette oyuncu çeşitliliği olmasına rağmen Premier Lig'de ve Şampiyonlar Ligi'nde üst sıralara yetecek bir kalite olmadığını görüyoruz. Transfer döneminin de kapandığını göz önünde bulundurursak Napoli, Dortmund ve Marsilya'nın olduğu grupta işleri oldukça zor.

Muhtemel 11;

Tomasz Szczesny

Bacary Sagna

Per Mertesacker

Laurent Koscielny

Mano Monreal

Jack Wilshere

Aaron Ramsey

Theo Walcott

Mesut Özil

Santi Cazorla

Olivier Giroud


Mesut Özil

Mesut'un transferinin ardından oluşması muhtemel 11'i incelediğimizde Arsenal'in pasa dayalı oyununun bir üst seviyeye çıkacağını tahmin etmek çok da zor değiil fakat Mesut'un dominant oyun karakterini ne zaman takıma kabul ettireceğini öngörmek oldukça zor. Londra golcüsü ünvanından kurtulmak isteyen Giroud'nun da Mesut'un asistlerinin ne kadarını skora dönüştüreceği bir başka merak konusu. Mesut uyum sürecini erken atlatır ve Giroud da Mesut'un paslarını skora çevirebilecek düzeye gelirse Arsenal için gruptan çıkmak oldukça kolaylaşır. Diğer seçenekte ise grubun avantajlı isimleri Dortmund ve Napoli'dir. 



Bu yazı için Arsenal Türkiye (@GunnersTurkey)'e teşekkür ederiz.

S.S.C Napoli Türkiye yönetimi.

3 Eylül 2013 Salı

Şampiyonlar Ligi rakiplerimizi tanıyalım: Borussia Dortmund

Borussia Dortmund


Borussia Dortmund, 2 Bundesliga şampiyonluğundan sonra geçen sezon gelen şampiyonlar ligi finali ile son 10 senede dipten zirveye çıkmanın tadını yaşıyor. Jürgen Klopp'un adım adım işlediği sistem artık bir makineye dönüşmüş durumda. Bundesliga'da edinilen tecrübe sonunda şampiyonluğa, 2 sezon önce ş.liginde grup sonuncusu olurken edinilen tecrübe ise finale ulaştırdı BVB'yi. Bu sezona başlarken artık tecrübeli kendini kanıtlamış bir BVB ünvan korumak amacı ile başlıyor mücadelelere. 


Taktik ve kadro
Takımın oyun düzeni 4 2 3 1 sisteminde değişmeyen bir işleyişle devam ediyor fakat Klopp maça göre oyunculara verdiği görevler ile 4 2 3 1'i cok farklı şekilllerde izlettiriyor dünyaya. Hummels Subotic tandemi artık birbirini çok iyi biliyor. Solda Schmelzer takımın en alternatifsiz bölgesi denilebilir. Sağda Piszczek'in uzun sürecek sakatlığı Grosskreutz ile kapatıldı. Bu bölge için Sokratis'de uygun bir isim. Şampiyonlar ligi öncesi en kaygı verici durum İlkay'ın sakatlığı. Başarılı oyuncunun milli takım heyacanı kendisine ve BVB'ye pahalıya patladı. Eğer yetişemezse göbek Nuri-Bender ikilisinin olacaktır. Nurinin bu sezona çok formda başlaması takımın artılarından. Uç bölgeye gelince Klopp'un elinde çok alternatifli bir kadro var. Aubameyang, Kuba, Mkhitaryan, Reus, Hofmann, Lewandowski ve Schieber'den 7 8 farklı diziliş ile ileri 4lü tamamlanabilir. Klopp'un ilk tercihinin Kuba-Mkhitaryan-Reus üçlüsünün önünde Lewandowski olmasını bekliyoruz. 
Klopp'un büyük hücum gücü olan takımına bu sene öğretmeye çalıştığı başlıca kural 'az gol ye, mümkünse yeme' bu yüzden oyun bir kademe sıkıcı hal almaya doğru ilerlesede sistem oturduğu halde BVB kalitesi bir kademe daha artacaktır. 
Artılar

Kesinlikle en büyük avantaj Klopp. Geçen sene her Avrupa maçında takımı hazırlama ve çıkardığı taktikler ile BVB'nin sonuna kadar partinin içinde kalmasını sağladı. 
Avantajlardan biride Signal Iduna Park 80.000 kişilik stadyum 25.000 kişilik Süd tribünü önderliğinde harika bir atmosfer yaratmayı başarıyor. BVB'nin geçen sene şliginde evinde oynadığı tüm karşılaşmaları kazandığını hatırlatalım. Bu arada tribün konusunda çok renkli bir grup olacak gibi duruyor. Marsilya, Napoli ve BVB taraftarı iç sahada çok iyi performanslar sergileyecektir. Tiyatro seyircisi olmaya iyiden iyiye alışan ingilizler bu konuda grubun zayıf halkası gibi gözüküyor.
Eksiler
Taktik analiz konusunda değindiğimiz savunmayı güçlendirme prensibi henüz üzerinde çalışılan bir durum. Bu dönem uzun sürerse B.Dortmund zor maçlarda kilidi açmakta zorlanabilir.
İlkay'ın sakatlığı herkesi korkutuyor. Belindeki sakatlı ile sahadan uzaklaşma süresi 2 hafta derken 6 haftayı bulacak gibi gözüküyor. Nasıl döneceğide önemli konulardan..
Tahmin 
Grup süprize açık bunu herkes kabul etmeli. 3 takım içinde geçerli olan bir gerçek '4. torbadan Napoli gelmesi büyük şansızlık'
Biz BVB Türkiye ekibi olarak takımıza güveniyor ve bu gruptan lider çıkacağımızı düşünüyoruz. Grubun ikincisi tecrübesiyle Arsenal olur, Napoli bu yıl yoluna Avrupa liginde devam eder. Marsilya kağıt üzerinde grubun zayıf halkası.. Arsenalin Mesut hamleside atlanmayacak kadar büyük bir ayrıntı..
Tabiki bunların hepsi tahmin ve kağıt üzerindeki beklentiler. Grubun süprizlere açık olduğunu tekrar hatırlatarak yazımıza son verirken herkese iyi seyirler dileyelim. 
(BVB ile ilgili ayrıntılı sezon analizimize şuradan ulaşabilinir:http://bvb09tr.blogspot.de/2013/08/sezon-oncesi-borussia-dortmund-analizi.html )



Bu güzel tanıtım için BVB Türkiye'ye(@BVB_Turkiye) teşekkür ederiz.Başarılar.

S.S.C Napoli Türkiye yönetimi.

1 Eylül 2013 Pazar

Benitez'in maç sonu açıklamaları

Teknik Direktörümüz Rafa Benitez, 4-2'lik Cheivo zaferinin ardından önemli açıklamalarda bulundu.

Benitez, Liverpool kaptanı Steven Gerrard ile Hamsik'i kıyasladı.

Başarılı teknik direktörümüz, "Hamsik, bizim için çok önemli bir oyuncu. Ofans gücümüzü çok yükseltiyor." diye konuştu. 

Eski yıldızıyla yeni yıldızını karşılaştıran, "Gerrard'ın Liverpool'daki önemi Hamsik'in Napoli'de ki ile aynı mı? İkisi de farklı. Gerrard çok daha güçlü bir oyuncu ancak Hamsik'in de yeteneği çok iyi." açıklamasında bulundu.

Benitez, Hamsik'in takımdaki en güçlü oyuncu olduğunu söyledi.

Karşılaşma hakkında da konuşan tecrübeli teknik direktörümüz, "Bugün, güzel şeyler sergiledik. Oyun hep kontrolümüzdeydi ve bu da skora yansıdı. Takımın performansından oldukça memnunum." ifadesini kullandı.